Çok önemli bir göz rahatsızlığıdır. Göz küresinin içinde bir basınç mevcuttur. Bunu sağlayan ve dengeleyen bir sıvı giriş-çıkış sistemi vardır. Bu tansiyon genellikle 21 mmHg’nin altındadır. Göz içi tansiyonun bu değerin üzerinde seyretmesi genellikle Glokom tablosuna götürür.
Glokom göz küresinin iç basıncının sürekli artmasına dayanır ve iki tipi vardır:
– Akut Glokom, genellikle önceden varolan ve farkedilmemiş bir anatomik anormalliğe bağlıdır. Örneğin iris-kornea arası kapanması ile göz içi sıvının dışarı atılması imkansızlaşır ve göze sıvı girişi devam ettiğinden birkaç saat içinde dayanılmaz ağrı ve ardından görme kaybı oluşabilir. Bu durum “acil” tedavi gerektirir. Önce ilaç ardından da lazer ya da geleneksel cerrahi müdahale (iridektomi) uygulanır. Temeldeki anormalllik simetrik olabileceğinden her iki göze de müdahale gerekebilir.
– Yavaş seyreden Glokom. Buna “Kronik Basit Glokom” da denilir. Seyri çok yavaştır ve genellikle gözden kaçar. Gelişmiş ülkeler de şeker hastalığından sonra ikinci körlük nedenidir. Bu tipte göz içi sıvının tahliye yolu açıktır ancak “filtreleme” kalitesi bozuktur. Sonuç olarak göz içi basınç artarak bu “engeli” zorlar. Bunu yaparken de görme sinirinden geri dönüşü olmayan tahribata yol açabilir. Görme siniri kökünde ve görme alanında değişimlerle birlikte adım adım görme kaybı söz konusudur.
– Yumuşak Glokom (Normotensif Glokom). Çoğunlukla 50 yaş üzerindeki ve sıklıkla sistemik damar hastalıkları olan kişilerde göz tansiyonu normal ya da normalden düşük olduğu halde aynen Yavaş Seyreden (Kronik) Glokom’da olduğu gibi görme siniri, görme alanı değişiklikleri ortaya çıkar. Tedavide prensip, hastadaki vasküler yetersizlik doğuran sistemik hastalıklarla (arteryel hipertansiyon, ateroskileroz, diyabet gibi) mücadele yanında Kronik Basit Glokomdaki gibi antiglokomatöz ilaçların kullanılmasıdır. Bundan dolayı 50 yaş üzerindeki kişilerde oküler tansiyonun daima yüksek olması beklenmemelidir. Normal veya normalden düşük tansiyonlarda da aynı glokom hasarları ortaya çıkabilmektedir.

Modern tonometre
Göz tansiyonu nasıl ölçülür?
Bunun için göz doktorları Tonometre adı verilen hava üfürmeli bir araç kullanırlar. Bu alet göze hava püskürtür ve korneadaki şekil değişikliğini (çökme) ölçerek, bu değere denk düşen göz tansiyonunu bize bildirir. Bu tip hava üfürmeli aletlerde kornea ne kadar kalınsa tansiyon o kadar yüksek, ne kadar ince ise o kadar düşük çıkabilmektedir. Bundan dolayı kornea kalınlığını Pakimetre denilen aletlerle ölçmek yanlış tanıları önlemek için tek çaredir. Pakimetre uygulanmayan durumlarda bulunan değerler bazen hem hekime hem hastaya yanlış tanı koydurmakta ve yıllarca nedensiz olarak ilaç kullanmaya yol açmaktadır.
Yüksek göz tansiyonu ve tedavisi:
Glokom tablosunda göz tansiyonu sürekli yüksek seyreder. İlk görme kaybı görme alanının iç (burun) tarafında görülür. Göz hastalıkları uzmanı tarafından göz tansiyonunun ve görme alanının düzenli ölçümleri Glokomun erken teşhisini ve tedavisinin bir an önce gerçekleşmesini sağlar. İlk adımda göz doktorunun uyguladığı ilaç tedavisi ardından cerrahi müdahale ile tedavisi yapılır.